Şimdi konuşuyoruz birkaç arkadaşımla masada. Bir tane erkek olan arkadaşım kız arkadaşına evlenme teklifi edecek sağdan soldan fikir alıyor. Dünyanın en demode fikirleri havalarda uçuşuyor. Birisi diyor ki “Tekne kirala, pankart aç” öbürü oradan diyor ki “ Yok kanka bence sen kıza bir hediye al bir anda küt diye evlenme teklifi et” neyse . Arkadaşımızda dinliyor aslında ama yalandan yani. Amerikan fikirli bir çocuk bu fikirler bizim 80’ler modasında. Sadece bu fikirlere kafa sallıyor anlayacağınız.
Neyse en son bana döndü ve dedi ki “ Ee sen hiçbir şey demeyecek misin ? Sence ne yapmalıyım? Düşündüm. Hiç bugüne kadar evlenme teklifi almadım. Yani size durumun vahimiyetini şöyle anlatayım yanlışlıkla ya da şakayla karışık biri “Hadi gel bir evlenelim” falan bile demedi. Yani sizce en uçuk fikrim ne olabilir ki? Biri yürürken “Kız hadi evlenelim” dese çığlık atarak “Eveeeeeeeeeet” diyeceğim. Tabii ki iç sesimi dışarıya vuramıyorum ve şöyle saçma sapan bir cümle kuruyorum. “Bence sen kızla bir gün saçma bir sebeple kavga et. Ama dünyanın en saçma nedeni olsun ve bütün gün konuşma. Eve gideceğini bildiğin saatte ara aşağıya in de. Arabaya bindir(arabası yoksa plan patladı) Hiç konuşma. Neyse sonra bunu böyle denize sıfır bir yere götür in arabadan de. İnsin sonra çıkar yüzüğü evlen lan benimle de” Bizim Amerikalı’nın aklında ampüller yandı. Kalktı bana sarıldı öptü harikasın dedi. Ben şok. Benim bu fikir benim hayallimdi be! Sen git saçma sapan bir anda hopp bütün hayalini beş kuruşa sat elin Amerikan vari herifine iyi mi.
Neyse bir sonraki gün bu meşhur anlar yaşanacak ve biz havadisleri alacağız. Yine aynı ekip oturduk masada Amerikalı’nın telefonu bekleniyor. Bu arada yine geyik muhabbetler tabii ki havalarda uçuşuyor. Biri ordan diyor ki “ Oğlum evlilik teklifi için kendinizi niye bu kadar kasıyorsunuz. Evlilik dediğin zaten bir kadına sana bağlanacağım ama emin de değilim Allah belamı vermez inşallah” demenin başka bir yolu.” Biri başka bir tripte “Manyak mısınız? Her kızın hayali evlenme teklifi kendiniz durumdan mutlu olmasanız da kızı mecbur mutlu edeceksiniz” bir diğeri “Amerikalı bir adamın videosunu izlemiştim. Bir sinema salonu ile anlaşıyor, film başlamadan gösterilen reklamlarda kız ile özel bir barkavizyon hazırlıyor. Kız otururken reklamlar başlasın diye bekliyor ve ta ta. Kız tabi iptal” Ben yine asla yorum yapmıyorum. Benim zaten 26 yıllık hayalim az önce saçma sapan bir kıza gitti bitti. Yani gerçi benim kocam değil ya benimki de aynı yöntemleri yapabilir. Ama sonra burada ki salaklar aman modası geçmiş demesinler.
Neyse beklenen telefon geliyor. Bizim Amerika’lının sesi beklenenden çok daha sönük. Herkes bir anda bağırıp çağırıyor “Oğlum anlatsana ne oldu ne yaptınız?” bizim Amerika’lı hiç cevap vermiyor ve sadece beni telefona istiyor. “Sana bir şey söyleyeceğim, bugün sayende çok büyük bir yanlışın eşiğinden döndüm. Az kalsın aslında benimle değil de benim imkanlarımla evlenmek isteyen saçma sapan bir kadınla evlenme yoluna giriyordum. Şimdi sana tek bir soru soracağım bana lütfen dürüst bir cevap ver.” Uzun bir sessizlik oldu. Cevap bile veremedim hıh söyle diyemedim. Aslında yaşananlara sebep olmanın verdiği mutsuzluğu yaşıyordum. Yuva yıkanın yuvası olmaz. Ben şimdi kötü bir kadın mı oldum? Allahım isteyerek yapmadım ama lütfen! Amerikalı devam ediyor “ Benimle evlenir misin?” Ben telefonu elimden düşürmüşüm yüzümde donuk bir ifade ile orada kala kalmışım. Cevap falan veremedim yani.
Amerika’lı bir saat sonra olduğumuz cafeye geldi. Ben kimseye hiçbir şey anlatamamışım tabi. Neyse uzaktan bana bakıyor onu görünce sadece ağzımdan çıkan “Evet” oldu.
Bugün evliliğimizin tam beşinci yılı. Kızlar siz siz olun benim gibi evde kaldım triplerine girmeyin. Hayatın yüzünüze ne zaman nasıl güleceğini kimse bilemez.. Sizde benim gibi bir anda saçma sapan bir adamdan hoşlandığınızı fark edebilirsiniz. Belki de yakın çevrenizde “çok yakın” olarak gördüğünüz bir adam ilerdeki kocanızdır. Siz siz olun her daim radarlarınız açık gözleriniz kırk yedi açık olsun.
Bir cevap yazın