Yapılan yaşam memnuniyeti araştırması sonucuna göre bireyleri en çok mutlu edecek olan kişilerde ilk sıraları tüm aile almaktadır. Bu oran kadınlardan yüzde 67,8 iken, erkeklerde yüzde 72,3 bulmaktadır. Yaşam memnuniyeti araştırmasına göre erkekler hayatta kadınlara göre evliliklerinde 6,1 puan daha mutlu gözüküyor. Peki ama, evlilikte mutsuz olan taraf hangisidir.
Kadınlar İçin Mutluluğun Kaynağı Tamamen Çocuklar
Bireyleri mutlu eden kişi sıralamasında kadınlar ikinci sırayı 18,4 yüzdelik dilim ile çocuklar alırken erkeklerde yüzde 7,7 ile çocuklardan mutluluk kaynağı buluyor. Mutluluk kaynağı olacak değerlerde ise, yüzde 68,8 oran ile sağlık ilk sıralarda yer alıyor. Erkekler sağlıklarına yüzde 64,9’luk değer verirken, kadınlar yüzde 72,5’lik oranda değer vermektedir. Başarı için verilen değer ise her iki tarafta da üçüncü sıralarda yer almaktadır. Ama erkekler hayatlarında kadınlardan daha çok başarıya değer vermektedir.
Erkekler Hayatlarında Genel Sağlık Durumundan Kadınlara Oranla Daha Memnun
Genel anlamda sağlık açısından duyulan memnuniyet yüzde 68,5 oranında iken, bu oran kadınlarda yüzde 62,1, erkeklerde ise yüzde 75,2 olarak karşımıza çıkıyor. Erkekler kadınlara göre sağlık durumlarından büyük bir oran ile daha memnun olarak hayatlarına devam ediyor.
Kadınlar Evliliklerinde Erkeklere Göre Daha Az Memnunlar
Yapılan araştırmada evli olduğunu bildiren ve evliliğinden memnun olan kişilerin yüzdelik dilimi yüzde 93,4 olarak karşımıza çıkıyor. Bu oran kadınlarda yüzde 90,4 erkeklerde ise yüzde 96,50 olarak belirlenmiş. Erkekler hayatlarında kadınlara nazaran yüzde 6,1 oranla daha çok memnunlar. Kadınlarda ise evlilikten duyulan memnuniyetler gitgide azalmaya başlamış. Bir önceki senede evlilikten duyulan memnuniyet oranları erkelerde yüzde 95,7 iken kadınlarda yüzde 92 olarak gözlemlenmiştir. Mutsuz olan taraf bu oranlar ile ortaya çıkar olmuştur.
Her Problem Bir Fırsattır
Her problem aslından çiftlerin birbirleri ile alakalı olan bağlarını güçlendirmek adına sunulan bir fırsattır. Problemli olan çiftler problemleri çözmek yerine ondan kaçmayı tercih ediyorlar. Daha da kötüsü boşanmış olan kişiler bir sonraki evliliklerinde bu tarz sorunlara katlanamıyor. Çünkü yeni başlayan ilişkilerinde sorunlardan ve çatışmalardan tamamen arınmış bir birliktelik bekliyorlar. Boşanmış olan kişilerinden bazıları geçmiş dönemde yapmış oldukları evlilikler için yeteri düzeyde çaba harcamadıklarını yapılan araştırmada itiraf bile etmiştir.
Boşanma En Fazla Evliliklerin İlk Senelerinde Oluyor
Dünya çapındaki eğilimlere bakıldığı zaman evlenme oranının azaldığını, boşanmaların arttığını, üreme yaşının bir hayli azaldığını, evlenme yaşının yükseldiğini ve birlikte yaşama oranının yükseldiğini görebiliriz. Boşanmalar evliliklerin ilk senesinde meydana geliyor. Boşanmaların yaklaşık olarak %50’den daha fazlası evliliklerin ilk yedi senesinde gerçekleşiyor. Boşanmaların ardından yeniden evlenme oranı ise yüzde 75 civarını buluyor. Bu oran ise ikinci evliliklerde boşanma oranların daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu araştırmalar evliliğe olan güvenin ve evliliklere olan taleplerin kısmi bir şekilde azaldığını göstermektedir. Yüzde 50’ye varan boşanma yüzdelerine rağmen kişilerin aralarında olan bağ kurma ihtiyaçlarının yoğun olması yüzde 90’lık kısmın halen evliliği de düşündüğünü göstermektedir. Mutsuz olan taraf düşünülmeden evlilikte ilk senelere ayrı bir hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.
Evlilik Beraberliğin Aslında Zaferi Gibidir
Evlilik aslında beraberliğin bir zaferidir. İnsanlar birlikte oluşunun tek başına yaşamaktan daha huzurlu ve mutluluk verici olduğunu düşündükleri ve inandıkları için evlilik isterler. Evlilik öncesi dönemde ilişkilerde sıklıkla ve çok şekilde ödüller ve romantizm var olur. Velilik yapan kişiler bu tarz ödüllerin evlendiklerinde aynı şekilde devam etmesini bekler ve isterler. Ama evlendikleri zaman çevrenin ve geniş ailelerin etkileri, çocukların bakımlarının getirdikleri sorumlulukları, ekonomik yönden güçlük ve zorluklar tarzı bedelleri karşılaşmak var olan beklentileri boşa çıkarabilmektedir. Bundan dolayı evliliklerde anlayışlı olmak, karşı tarafın yerine kendini koymak, oluşabilecek olan sorunlar için iki taraflı çözümler yaratmak, çocukların sorumluluklarını ortak şekilde paylaşmak önemli olan detaylar arasında yer alır.
Bir cevap yazın